Nüvvab, sihirli bir kelime. Ne ile büyüledin bizi! Bütün fakirliğimize, sefaletimize, içinde yaşadığmız çok ilkel koşullara rağmen, nasıl kanat taktın bize ki dört yıl hiç yere basmadan uçtuk durduk gökyüzünde.
Alçak yüksek bu kadar okul bitirdim, yüzlerce profesörden, akademisyenden ders dinledim, dünyanın beş kıtasından dördünde bir çok ülkeleri gezdim. Ancak Nüvvab'ın bu sihirli sırrını çözemedim. Bu kelime beni hala ilk günkü gibi mest ediyor. Söylenişini her işittiğimde kalbim şöyle bir titriyor, içim heyecan ile doluyor. Belki gözümün ilk defa Nüvvab'ta açıldığı için böyle oluyor..