Hallac-ı Mansur’un “Bakışa ulaşan kulak vermez habere / Ve bakılması gerekene ulaşan aldırmaz bakışa.” sözünün tesiriyle çıkılan bir yolculuk…
“Suyun nehirlerde akması veya denizin ortadan ikiye ayrılması arasında algoritmik nedensellik açısından bir fark yoktur (…) Algoritma için sıra dışı bir hadise yoktur, bir hadiseyi sıra dışı kılan sadece gözlemcinin ona yabancılığıdır.”
“(…)Akıl ve bilim bundan fazla yorum yapamaz, fazlası için yalnızlığımıza yani kalbimize dönmemiz gerekmektedir.” (Mehmed Ali Çalışkan)
Mektuplar üzerinden “kalbimize dönüş”le ilgili bir anlatı. Kurgu mu gerçek mi? Dışarıdan “gözlemci”nin durumuna göre yargı değişir.
Muriel Rukeyser’in dediği gibi, “Evren hikâyelerden oluşur, atomlardan değil.”
“Âlem küre, yeryüzü merkez, insan hedef
Felekler yay, olgu ve olaylar oklar
Tanrı okçu, kaçış nereye?” (İsmail Sakib Tercani)
Kaos ve kozmosla dolu nefsin sahibi insan… Kaos ve kozmosla dolu evrenin sahibi Mevla…
Nefsini tanımalı, evreni tanımalı ve Sahib’e yolcu olmalı insan…
“Nurun âlâ nur ol, bütün aleme dol
Yalnız sırlıdır bu yol / Mevla’da Mevla ile ol.” (H.E)
21. yüzyılın başlarında Sufilik yoluna karınca kararınca çam sakızı çoban armağanı mütevazı bir katkı…