Mâhiyetlerin müşahhas beliriÅŸten önceki teayyünleri onların "önsel teayyünleri" olup, esmâî hakikatlerin sûretleriÂ
olarak, akdes bir feyezanla gerçekleÅŸmiÅŸlerdir. Ä°kinci bulunuÅŸları ise tekil nesneler içerisinde müşahhas teayyünleridir.Â
Bu teayyün, ilm-i ilahîdeki sâbit sûretlerine göre gerçekleÅŸen mukaddes bir feyezan ile ÅŸeriat lisanında Mikaîl olarakÂ
bildirilen melek aracılığıyla nesnelere indirilir.Â
Bir de mâhiyetler buradan, mâhevî sûretleri insan zihnine bahÅŸeden melek aracılığıyla, insanın idrak çabası ÅŸartıylaÂ
insanın zihninde teayyün ederler. Buradaki aracı olan melek, Cebraîl olarak ifade edilmiÅŸtir. Bütün bu "önsel, nesnel veÂ
zihinsel teayyünler" , Allah'ın "Musavvir" ve benzeri isimlerinin bir sûreti, bir gereÄŸi ve bir tezâhürü olarak gerçekleÅŸtiÄŸiÂ
anlaşılmaktadır. Mâhiyetilerle alakalı aklî çaba ve mahiyet felsefesi, ilahî varlığı, ilahî sıfatları ve özellikle de ilm-i ilahîyiÂ
izaha kendini adamış, İslâmî naslara yönelik hassasiyeti ve özgünlüğü yüksek mükemmel bir felsefedir.