Ebu Hureyre (r.a) şöyle dedi:
Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanların fakirleri Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme gelerek:
-Varlıklı Müslümanlar, Cennetin yüksek derecelerini ve ebedi nimetleri alıp götürdüler, dediler.
O zaman Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
-Hayrola onlar ne yaptılar ki? Diye sordu.
Fakir Muhacirler:
-Bizim kıldığımız namazı onlar da kılıyorlar. Tuttuğumuz oruçları onlar da tutuyorlar. Üstelik onlar sadaka veriyorlar, biz veremiyoruz. Köle azat ediyorlar, biz edemiyoruz, dediler.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem onlara:
-Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz, sizin yaptığınızı yapanlar dışında herkesten üstün olacağınız şeyi haber vereyim mi? diye sordu.
-Evet, söyle ya Resulullah, dediler.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
-Her farz namazın peşinden otuz üçer defa Sübhanallah, Elhamdülillah, Allah-u Ekber, dersiniz.
Birkaç gün sonra fakir Muhacirler Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme tekrar gelerek:
-Zengin kardeşlerimiz bizim yaptığımız tesbihleri duymuşlar, aynını onlar da yapıyorlar, dediler.
Bunun üzerine Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
-Ne yapalım! Artık bu Allah’ın bir lütfudur; Allah kuluna dileğini verir, buyurdu. (Buhari, Ezan 155)