Parayı Veren Düdüğü Çalar
Nasreddin Hoca, eşeğine binmiş, pazara gidiyormuş. Mahallenin çocukları etrafını sarmışlar.
Hocam, nereye gidiyorsun, diye sormuşlar.
Hoca:
Pazara gidiyorum çocuklar, demiş. Çocuklar:
Hocam, pazardan bize düdük al, demişler.
Çocuklardan biri, elindeki parayı Hoca'ya vermiş:
Hocam, bu parayla bana düdük al, demiş.
Akşam olunca Hoca, pazardan dönmüş. Mahallenin çocukları Hoca'nın önüne çıkmışlar. Hoca, para veren çocuğa düdüğünü uzatmış. Çocuk neşeyle düdüğünü öttürmeye başlamış. Diğer çocuklar: Hani bizim düdüğümüz? diye bağırmışlar.
Nasreddin Hoca çocuklara:
Parayı veren düdüğü çalar demiş.
Sözün özü: Emeksiz yemek olmaz. Herşeyin bir bedeli vardır.