Herkes taze günlerin yaprağını yolarken, takvime biraz daha özlem ekleniyor. Dünya, saydam bir cama dönmüş; yönünü şaşıran kuşlar sesime çarpıyor. Kırılmış bir aynanın titreşiminde yankılanan bir hüzün gibi…
Dalın sırtına binmHerkes taze günlerin yaprağını yolarken, takvime biraz daha özlem ekleniyor. Dünya, saydam bir cama dönmüş; yönünü şaşıran kuşlar sesime çarpıyor. Kırılmış bir aynanın titreşiminde yankılanan bir hüzün gibi…
Dalın sırtına binmiş ateş kadar, başıma yangınlar çağıran sevgilime söyleyin: Sol yanımın derinliklerine her gece paraşütle inişini beklerken yazdıklarımın bana ait olmadığını, gizli bir klavyenin onun parmaklarında saklı olduğunu ve beni yalnızca bir astar gibi kullandığını seziyorum artık. Bu, kesinlikle bir psikolojik vaka değil; tarikatların gizli şifreleri kadar az kişinin bildiği, pürüzsüz bir sevdanın yansıması sadece. Ama sevgilime söyleyin, dudaklarını kapatıp o tebessüm yüklediği bakışıyla sîneme bakmasın lütfen. Zira o zaman, gecikmiş bir ömrün şaşkınlığıyla geçen zaman ile gelmekte olan arasında asılı kalan bir özleme dönüşüyorum.
Tarihin ve toplumun birbirine uzak düşmüş uçlarını yaklaştırmaya çalıştığımda, kısa devre yapan ömrümün tam ortasına düşüyor o. Her şeyin içinde, yalnızca o kalıyor. Boşlukları dolduran da taşan da…iş ateş kadar, başıma yangınlar çağıran sevgilime söyleyin: Sol yanımın derinliklerine her gece paraşütle inişini beklerken yazdıklarımın bana ait olmadığını, gizli bir klavyenin onun parmaklarında saklı olduğunu ve beni yalnızca bir astar gibi kullandığını seziyorum artık. Bu, kesinlikle bir psikolojik vaka değil; tarikatların gizli şifreleri kadar az kişinin bildiği, pürüzsüz bir sevdanın yansıması sadece. Ama sevgilime söyleyin, dudaklarını kapatıp o tebessüm yüklediği bakışıyla sîneme bakmasın lütfen. Zira o zaman, gecikmiş bir ömrün şaşkınlığıyla geçen zaman ile gelmekte olan arasında asılı kalan bir özleme dönüşüyorum.
Tarihin ve toplumun birbirine uzak düşmüş uçlarını yaklaştırmaya çalıştığımda, kısa devre yapan ömrümün tam ortasına düşüyor o. Her şeyin içinde, yalnızca o kalıyor. Boşlukları dolduran da taşan da…