Bir neyin kayan sesinin sıcaklığında
Pınarların piri, gözelerinin dilencisi su,
Doğaya sermiştir sofrasını bu bahar da
Değdi mi? okşuyor goncaların düşen başlarını
Ressam, hiçbir ayrıntıyı atlamamışken
Su masalı, su yoluna dökülüyor dervişinden
Ab-ı hayat oluyor şiirlerinde şairin
Rengini kara kuyudaki ejderha dahi bilmiyorken.
Islanmak ne mümkün, yağmur olup akmasa
Kaplıca olup şefkatiyle ısıtmasa bizi
Şifa olup akmasa biçare kalplere.
Şifa olup değmese biçare vücutlara
Temizlenmek ne mümkün, kutsallığı olmasa
Bir tek güneşe kırgın geceleri
Ateşe hıncıysa dağlar kadar eski
Oluk oluk taşıyor bereketli tarlalara
Nil olup Musa’yı (Hz.) taşıyor kundağında
En tepesinden bırakıyor ellerini uçurumun
Doğanın kendi sesinden inliyor şarkısı
Su sesi, kuş sesi ki taşıyor hû testisi...