Dostoyevski ilk önemli öykülerini yazdıktan ve az çok tanınır olduktan kısa süre sonra, birtakım siyasi faaliyetlerinden dolayı çar rejimince yargılanıp kürek cezasına çarptırılmıştı. Bu nedenle yaklaşık on yıl edebiyattan da, edebiyat ortamlarından da uzak kaldı. Ölüler Evinden Notlar, Dostoyevski’nin, cezasını çekmek üzere gönderildiÄŸi Sibirya’daki kamptan gözlemler içeriyor. Mahkûmların hikâyeleri, kiÅŸilikleri, günlük hayatları, korkuları, dostlukları ve düşmanlıkları... Dostoyevski her zamanki güçlü psikolojik tahlilleri, sıÂra dışı bakış açısı ve çarpıcı yorumlarıyla ele alıyor mahkûmları; onları adeta birer gözlem odasına koyuyor ve bir biliminsanı tavrıyla izliyor. Çarlık Rusya’sının gerçek yüzünü, yaÅŸadığı ve tüm yurttaÅŸlarına yaÅŸattığı korkunç adaletsizliÄŸi aktarıyor. Suç nedir, suçlu kimdir? Bunu ortaya koyacak evrensel hukuk nerede bulunur?
Ölüler Evinden Notlar, Fyodor Dostoyevski için on yıl aradan sonra edebiyat dünyasına görkemli bir dönüş anlamına geliyordu. Bugünün okurları içinse her şeyden önce vazgeçilmez bir klasiği işaret ediyor.