Abdullah Bera Yıldız, daha çok düzyazılarının yer aldığı bu ikinci kitabında da çarpıcı ifadeleri ve farklı yaklaşımlarıyla yeni manevi ufuklara ve bakış açılarına kapı aralıyor:
- Zamanın değirmeni her şeyi öğütüyor. Yıldızları bile. Bir tek Hayy ve Kayyum olan Kadir-i Mutlak Allah’ın Vech’i baki.
- “Allah göklerin ve yerin nurudur,” aydınlığıdır, aydınlatanıdır, ayakta tutanıdır, her şeyidir. Ve kâinatın matlubu - istediği, nurunun tecellileri gökleri ve yeri dolduran Allah’ın rızasıdır.
- İnsana asıl huzur ve sürur veren mana âlemidir, imandır, maneviyattır. Maddiyat âlemi maneviyata ram ise anlamlıdır. Yoksa aldatıcı ve sonludur, sahte keyfi kısa, elemi ise uzundur.
- Nasıl da tam umutların azaldığının sanıldığı, direncin zayıfladığı anlarda gelir Allah’ın yardımı. Gelir, mamur eder, mesrur kılar bizi. Aslında her an bizimledir…
- Ey gafil nefsim! Gayret et, “gayr”dan gönlünü çek, mâsivâya umut bağlama. Elinin uzandığı kadar iyilik et Rabbin için, gözünün görebildiği kadar ibret al, gücünün yettiği kadar kulluk et Rabbine, hamd et. Hayra ortak, şerden uzak ol.
- Rabbim! Aileyi koru, çocukları koru, masumları koru, nesilleri koru. Dünyayı ve geleceğimizi koru. Bize daim yardım eyle Rabbim! Yardımın ki kavrulan çölleri serin vahalara çevirendir, en büyük perişanlıkları ebedî sevinçlere dönüştürendir.