“Ama biz yılmadık.” diyerek devam etti Quincy. “Tabii ki gizli olarak yürüttük çalışmalarımızı. Önceleri sadece üç kişiydik. Sadece bilime inanan üç kişi. Sonra, başarılı olan denemelerimizden kazandığımız güvenle birlikte Edinburgh Üniversitesi rektörüne de devam ettiğimizi açıkladık ve onu da yanımıza aldık. Artık gizliden de olsa üniversitenin imkânlarından yaralanabiliyorduk. Bu bizi daha da güçlendirdi. Yeni bir yaşam oluşturmak için hayvanlardan vazgeçmiştik. Din'e öyle bir cevap vermeliydik ki, duyulduğunda temellerinden sarsılsın, liderleri de tahtlarında sallansın. Artık insan oluşturmak istiyorduk. Size şimdi bir bilim kurgu filminin senaryosu gibi gelebilir ama bunu gerçekten yaptık.” Quincy Bennet bir an sessizleşti. Konuşmaya başlamadan önce sesini hazırlamak isteyen bir konuşmacı gibi birkaç kez öksürdü. Sanki birazdan anlatacakları yüzünden zorlanıyor gibiydi.
Demet ise duyduklarına şaşırmış, ağzı açık bir vaziyette konuşmasına devam etmesini bekliyordu.
“Aslında,” dedi, “Bir insan değil, onlarcasını dünyaya getirmek istedik ve bunu sizin ülkenizde yaptık.”