1938 ULUSAL KİTAP EN İYİ KURGU ÖDÜLÜ
Gotik edebiyatın hak ettiği takdiri zaman içinde gören yazarlarından Daphne du Maurier’nin Rebecca’sı örnek bir tekinsiz mekân anlatısı. Sahne sanatlarıyla, yazarlıkla ilgilenen bir ailenin kızı olan ve derinlikli, sonunu açık etmeyen tekniğiyle pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan du Maurier iki dünya arasına sıkışmış, sırları ve tutkularıyla kendilerine çıkış yolu arayan karakterleriyle okura son sayfaya kadar şüphe, şaşkınlık vaat eden yazarlardan. Alfred Hitchcock’un aynı isimle sinemaya uyarladığı Rebecca ise unutulmaz bir başyapıt.
Adı anılmayan ikinci eş, sevdiği adamın peşinden gider ve cennet bahçesi gibi görünen Manderley Malikânesi’ne gelir. Ancak burası, kısa sürede hayatını esir alan bir heyulaya dönüşür. Bu evlilikteki sorunları çözmek zordur ama asıl dert, ölümüne rağmen bütün mekâna izlerini bırakan ve hayatlarına musallat olan ilk eş Rebecca’nın hatırasından kurtulmaktır.
Daphne du Maurier’den Rebecca, bazı evlerin karanlık koridorlarında gizli gizli gezinen, evlilik kurumunun saklı öznesini ortaya çıkaran o roman.
“Yirminci yüzyılın en etkileyici romanlarından, Rebecca bir mit ya da rüyanın korkutucu gücüyle kültürümüzün özüne usul usul yerleşti.” –Sarah Waters
“Fevkalade eğlenceli… du Maurier modern kadınların kendi hissettiklerini ölçebilecekleri bir tartı yarattı.” –Stephen King