Allah’ı sevmek, O’nun peygamberlerini sevmek ve özel olarak da kendi Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (s.a.s.) sevmek, bizim hem dini ve hem de insani bir görevimiz ve borcumuzdur. Bir ayet-i kerimede: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olun ki, Allah da sizi sevsin” buyrulmuştur. Şu halde biz, Hz. Muhammed’e tabi isek, Allah bizi seviyor ve biz de Allah’ı seviyoruz demektir. Hz. Peygamber’i sevmek, onu anlamak, ona tabi olmak ve onun yolundan gitmek demektir.
İnsanlar gerçek kurtuluşa erişmek istiyorsa, örneklerini ve rehberlerini iyi belirleyip ona göre hayatlarına yön vermelidirler.
Hz. Peygamber’in bize getirdiği evrensel mesaj Kur’an’a baktığımızda, Kur’an’ın bize en güzel örnek ve rehber olarak Hz. Muhammed’i (s.a.s.) takdim ettiğini görüyoruz. Nitekim Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Allah’ın Rasulü’nde sizin için, Allah’a ve ahret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için, güzel bir örnek vardır.”