Bir tiyatro sanatçısı sahne tozunu yuttuğunda artık oradan ayrılamaz. Sahneyle, perdeyle, alkışla o kadar özdeşleşir ki kendisinin ışık mı, perde mi, sahne mi, alkış mı olduğunun ayırdına varamaz.
Pınar Çekirge, Ali Poyrazoğlu, Cem Davran, Çolpan İlhan, Ferhan Şensoy, Hadi Çaman, Haldun Dormen, Hülya Koçyiğit, Jeyan M. Ayral, Lale Belkıs, Metin Serezli, Nedim Saban, Nevra Serezli, Nükhet Duru, Ruhsar Öcal, Sevinç Erbulak, Sevinç Sungur, Nükhet Duru, Ruhsar Öcal, Sevinç Erbulak, Sevinç Sungur, Şebnem Özinal, Şener Şen, Tulu Çizgen ve Zuhal Olcay'la konuştu; öyle onuştu ki onları bir sahneden başka bir sahneye çıkardı. Kendi ışıklarını tuttu, perdesiyle örttü. Geride bu kez seyircinin değil, okurun alkışları kaldı.