İnsan bedenine konfor sağlayan makineler, onlarca yıldır hayatı kolaylaştırıyordu. Şimdi duygulara ve hazlara yönelmiş bir teknoloji ile karşı karşıyayız. Sosyal ağlar, sanal bahis, online oyunlar ve giyilebilir teknolojiler insan donanımı üzerinde etkiler olusturmaktadır.
Araştırmalara göre pandemi sonrası internet kullanımı %52 artmıştır. Yaygın kullanım sebebiyle anksiyete, depresyon, travma sonrası stres ve uyku bozuklukları görülmektedir.
Çevrimiçi yasamaktan hoşnut olan gençler, çevre içinde yasamaya isteksiz haldeler.
Sonuçta bağımlılık ile sonuçlanan bir ekran hedonizmi ortaya çıkmaktadır.
Bu sarmalın içinden nasıl çıkabiliriz?
Ekranlara karşı kendini kontrol etmenin "havai" bir gereklilik olduğu açıktır. Sanal bağımlılığın medikal çözümü bulunmadığı için dikkatler "irade" üzerinde toplamaktadır. Bu bağlamda emeğe dayalı davranışlar önerileriler halinde okurun dikkatine sunulmuştur.
Kitapta, sanal bağımlılık türleri bölümler halinde ele alınmıştır. Özellikle ebeveynler ve çocuklar arasında devam eden sorunlar masaya yatırılmıştır. Ayrıca "dijital diyet programı" üç haftalık bir uygulama süreci olarak yer almıştır.
İkinci baskısında geniş boyutta güncellenen Sanal Bağımlılık, kendi alanında bir başucu kitabı olma iddiasında...