Mustafa Yavuz’un elinizdeki çalışması, “Şark Meselesi” bağlamında Marksizmin ulusal meseleye ilişkin genel kabul gören tezlerini tartışmaktadır. Sorgulanmamış kabuller ve yanlışlarla biçimlenen sol düşüncenin bu alandaki sistematik yanılgılarının bir envanterini sunar.
Araştırmanın odağında, modern sosyalizmin öncülerinin Şark Meselesine dair düşünsel mirası yer alır. Marx ve Engels’in bu alandaki tezlerinin uluslararası sosyalist hareket üzerindeki olumsuz etkileri; Lenin ve Troçki’den Komintern’e varan bir silsilenin, “Şark Meselesi” üzerine ürettiği görüş ve politikaları eleştirel bir perspektifle ele alınmaktadır.
1789–1848 Avrupa ihtilallerinin tetiklediği Hellen, Slav ve Ermeni milletlerinin özgürlük mücadelelerinin, Osmanlı toplumu içindeki yegâne demokratik ivmeyi oluşturduğunu belirten çalışma, 1908’in bir Jön Türk darbesi olduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda İttihat ve Terakki’nin Sosyal Darwinist, Pan-İslamist ve Pan-Turanist politika ve uygulamalarının ıskalayan Komintern’in, insanlık suçu işlemiş soykırımcı İttihatçı paşalar, İttihatçı Ankara hükûmeti ve Alman militaristleriyle birlikte “Antant emperyalizmine karşı” bir “anti-emperyalist enternasyonal” inşa etme girişimini tartışmaya açmaktadır.
Mustafa Yavuz’un ele aldığı tüm bu süreç, Hristiyan Osmanlı vatandaşlarının soykırımlarla yok edilmesinin ikinci aşamasını kolaylaştırarak, homojen-otoriter bir Türk cumhuriyetinin inşasında rol oynamış; diğer yandan Türkiye Komünist Partisi'nin, hâkim millet şovenizmiyle sakatlanmış bir hareket olarak tarih sahnesinde yer almasına neden olmuştur. Bu öyle bir envanterdir ki, sosyalist camiada gecikmiş derin bir muhasebeyi zorunlu kılar.