Soudade'ın ilk taslağını okuduğumda büyülendiğimi ve yakın çevresindeki gerçek şahsiyetlerin yaşadığı olaylara değindiği için, bir sonraki romanın babası ile ilgili olacağından emin olduğumu özellikle belirtmek isterim.
Üzücü olan şey, okumasında büyük zorluklara neden olan, yenemediği ve gittikçe artan görme problemleriydi. Gözündeki sıkıntı nedeniyle geceleri uyku problemi yaşıyordu. Erkenden uyuyamıyordu ve biz de telefonda, onun veya benim evimde uzun uzun konuşurduk. Bu konuşmalar, bazen o kadar uzuyorrdu ki, Sena ve Muna, yarına söylenecek bir şeyler bırakmamızı söylerlerdi. Biz durmuyor, gece yarılarına kadar devam ediyorduk.
Faruk, aramızdan ayrılmadan önceki son konuşmasında cümlesini “Yazmak istiyorum” diyerek bitirmişti. Çok acı çekti. Tüm konuşmalarında, yazdığı için kendisinden nefret ettiklerinden bahsediyordu. Son eserlerini verirken yaşadığı durumlar, ona ve tecrübesine karşı yapılan güzel şeyler değildi
İbrahim Nasrallah
Faruk Vadi, Filistin ve Arap edebiyatının bayraklaşmış isimlerinden birisidir. Her yerde, Filistin halkının sorunlarına, özgürlük ve onur gibi insanî sorunlar üzerine yazılar yazdı.
Faruk, hikaye, roman, anı, edebi eleştiri, edebi ve siyasi makale, film senaryosu ve çocuk hikayeleri türlerinde pek çok esere imza attı. İyi bir sanatçı ve mükemmel bir eleştirmendi. Edebi ürünlerinde, alıcının farkındalığını artırmayı ve vicdanını harekete geçirmeyi amaçlayan aydınlatıcı bir eleştirel duruş sergilemişti. Onun en büyük arzusu, sanatı ve yaratıcılığı aracılığıyla, adaletsizliği ve düşmanlığı reddetmek ve herkesi açıkça tüm insanlığın iyiliği için çağrıda bulunanların saflarında durmaya teşvik etmekti.
Faruk Vadi, sanatına, edebiyatına ve genel olarak yazılarına sadık seçkin bir yazardı.
Ve her dilde, okunmaya değer seçkin bir yazardı.
Mahmud Şukayr
Faruk Vadi’nin şöyle bir sözü var: “Yazmak özgürlükse, ben de özgürlüğümü yazarak elde ediyorum. Ve özgürlüğün açık alanında, deneyimlediğim ve olmasını arzuladığım, hatta olmasını unuttuğum olayları yeniden formüle ederek, telafi etmenin hakkım olduğunu düşündüğüm ve böylelikle yeniden şekillendirdiğim diğer olayları yazıyorum. Ve gerçeğin dehşetinden hayale sığınıyorum.”
Anton Şalhat