Schiller,felsefi döneminde , yeni ulaştığı aşkın görüş açısından,sanatın konumunu insan bilincinin içsel bağlantısında belirleme problemini çözmüştür. Duygusal bilinçten ahlaki bilince ilerleyişte işaret etmek istediği nokta , zorunlu olarak sanatın ortaya çıktığı noktadır. Aşkın felsefe , insan varlığının aşkın birliğine dayalı senteze varmış yeteneğinde, Kant’ın çeşitli eleştirilerinin birlik noktasını bulduktan sonra , artık yalnız Schiller’in değil , Schelling’in , Hegel’in ve ötekilerin de ortak problemi insan bilincinin büyük başarılarının içsel ilişkisini keşfetmektedir.