Her kabile, boy, imparatorluk, devlet, kısacası topluluk, mutlaka ardından takip edilebilecek bir yol bırakmıştır. Ancak bazı topluluklar, onlardan sonra gelenler için en doğru yolu, istikameti çizmişlerdir. Selçuklular işte bu istikametin sahibi, "rehber devlet"lerden biridir...
Selçuklu çağının bütün siyasî, askerî ve ekonomik başarılarının arka planında gulâm sistemi ve ıktâ uygulamaları vardır. Osmanlı tarihinin en önemli ama aynı zamanda da en tartışılan kurumlarından biri olan yeniçerilik (kapıkulu ya da kul sistemi), Selçukluların kullandığı gulâm sisteminin devamından ibarettir. Yine Osmanlı tarihini anlama noktasında en önemli konularından biri olan timar sistemi de Selçuklular çağında en işlevsel hâline kavuşmuş olan ıktânın devamından başka bir şey değildir.
Bu bakımdan gerek gulâm sistemi, gerekse ıktâ, sadece Selçukluları değil, başta Osmanlılar olmak üzere Selçuklu mirasını devralan bütün Türk-İslâm devletlerini anlama konusunda son derece önemlidir.
Başta Selçuklu tarihi olmak üzere Ortaçağ Türk tarihinin muhtelif konuları hakkında yazılmış birçok kitabı, tercümesi ve makalesi olan Erkan Göksu;Selçuklu'nun Mirası: Gulâm ve Iktâ kitabıyla bir devrin "rehber devleti" olan Selçukluların en önemli uygulamalarını derinlemesine analiz ediyor.
Bu kitapta bir yandan devlet geleneği bakımından Selçuklularla Osmanlılar arasındaki bağa ilişkin örnekler bulurken, bir yandan da “Gulâmlar/yeniçeriler köle mi?”, “Iktâ/timar sahipleri feodal bey ya da efendi mi?” gibi sorulara cevap bulacaksınız.