Zamansızlığı, zamanın gölgesinde saklayarak atar adımlarını sana doğru yavaş yavaş. Bir bataklık misali çeker tüm benliğini. Kurtulmaya çalıştıkça daha çok batarsın canın yanmaz, yanmadığı için de ne kadar battığını anlayamazsın. Dilindeki tüm güzellikler isyana döner, haykırışların sağır olur, ruhun çürümeye başlar yavaşça.
Her bir zerren pıhtılaşarak tıkar tüm umutlarını. Karanlığa yerleşirken ruhun, yalnız kalırsın. Bırak umutlarını, hayallerini; gölgen bile terk etmiştir seni. Zaman, onsuzluk üzerinde döner durur farklılık yaratamazsın, geri dönemezsin, birlikte olamazsın.
Şimdi söyle sevgili!
Uğrumda kaç bedeni daha hiç edeceksin?