ŞİİRİN GÖZ AĞRISI, şiirin açtığı yolda, şiire duyulan saygıdan doğan yazılardan oluşan gerçek bir başyapıttır. Doğrudan doğruya Türk şiirinin gerçek anlamda varlık kazandığı iklimi tahkim etmek ve bu iklimden milletimiz hesabına canlı düşünceler kazanma derdini taşımaktadır. Ve bu anlayış içinde, insan namına bir derdi, bir ağrısı olanlara ayrıcalık tanıyan özler barındırmaktadır. Şiir okumayı başaran insanın ayrıcalıklar kazanması, ona ciddiyetle yaklaşanların kârıdır. Ciddiyetle düşünen insanın kârı, vakarından başka bir şey değildir. Türk şiirinden güç devşiren bu eleştirel metinlerin, derdi ve kazancı vakarından başka bir şey olmayan okuru hedeflediği açıktır. Şiirle, şiirin içinde bir şekilde ünsiyet kuranlara bir rehber olması amacıyla, sadece şiirden edinilen bir kavrayış gücünün yardımıyla oluşan bu eserin, nesnel / namuslu eleştirinin başvuru kaynağı olmasının yanında, son yarım asırda saygınlığını, ayrıcalığını, daha kötüsü vakarını kaybetmiş şiir eleştirisine yeniden varlık kazandıran, şiir eleştirisini sanat seviyesinde algılayan yenilikçi bir anlayışa hizmet ettiği söylenebilir.
ŞİİR DEYİNCE ile birlikte ŞİİRİN GÖZ AĞRISI günümüzde yazılan şiirin Türkiye’deki yerini, şiir yoluyla okurun yurdunda tuttuğu yeri kurcalayan, şiir eleştirisine itibarını yeniden iade eden, yaşanan hayat yaşayan şiir bağlamında, Türk şiirinin gücüne olan inancını yenilemek isteyenlere adanmıştır.