Milattan çok önceki yıllardı. Babil'in başşehri Hilla'da, Gök bilimci Nebulakad adında yaşlı bir adam yaşardı. Nebulakad, gündüzleri yatar uyur; geceleri ise, çıkabildiği en yüksek tepenin üstüne çıkıp, gün doğumuna kadar gökyüzünü seyrederdi. Eğer başının üzerinde olağanüstü bir şeyler olduğunu gözlemlerse, hemen çantasından Moleskin marka kil tabletini çıkarıp, not alırdı... ...Bu gece gökyüzünde bir kuyruklu yıldız belirdi. Başı güne} gibi parüdıyordu. Akrebin kuyruğuna benzeyen bir kuyruğu vardı. Kuyruğu da ışık saçıyordu. Önce korktum ama zaman içinde korkum geçti. Yarın, yüce kralımıza gidip dün gece bir kuyruklu yıldız gördüğümü söyleyeceğim. O da bana, 'Eğer bu kuyruklu bir yalansa dilini çeker koparırım!' diyecek... Kralımı seviyorum çok iyi bir adam. Eğer adı Halley olsaydı, bu kuyrukuluyıldıza onun adını verirdim. Ama, adı Halley değil...