Türkiye’nin bugünkü toplumsal yapısını anlamak, eski ile yeni arasındaki mücadelede yeniden yana olabilmek ve yeniye hayat verebilmek için Türkiye’nin özgeçmiÅŸinin bilinmesi gerekir.Â
Merkezî feodal Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun çözülmesiyle yeni toplumsal sınıflar ortaya çıktı ve bu sınıflar, otokrasiyi yıkarak, iktidara ortak olmak istedi. Yönetim ÅŸekilleri deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. Bu deÄŸiÅŸimlerin ve dönüşümlerin itici gücü, maddi yaÅŸamın yeniden üretilmesi zorunluluÄŸudur.Â
Ãœretim iliÅŸkileri, üretici güçlerdeki geliÅŸmelere engel olmaya baÅŸlayınca, üst yapıda deÄŸiÅŸiklikler de zorunlu oldu, ama bu kolay olmadı. Ãœretici güçler, kendisine uygun üretim iliÅŸkileri isterken, yönetimler, baskı ve ideolojik aygıtlarını kullanarak, mevcut üretim iliÅŸkilerini korumaya çalıştı. Bu süreçte Tanzimat, Birinci MeÅŸrutiyet, Ä°kinci MeÅŸrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri, birbirini doÄŸuran farklı dönemler olarak tarihteki yerini aldı.Â
Bütün dönemlerde, iktidara sahip sınıf/sınıflar, geniÅŸ halk kitlelerini sömürebilmek için, devletin baskı ve ideolojik aygıtlarını kullanmaya devam ederken, işçi sınıfı, sosyalist/komünist hareket ve partiler ise, kendilerini korumak için iktidarlara karşı mücadelelerini sürdürmeye devam ediyor.Â
Türkiye’de eski ile yeni arasındaki mücadelede, yeniden yana olup, yeniye hayat verebilmek için mücadele edenlere yararlı olma umuduyla…
Â