Tarih boyunca kullanılan silahlar içerisinde hiç kuşkusuz ‘kılıç’ ayrı bir değere sahiptir. Bu değer yalnızca onun öldürücü bir silah olması, usta ellerde kazandığı muhteşem görüntüsü ya da soğuk demirin verdiği korku hissiyle ilgili değildir. Kılıç, tarih boyunca birçok ulus tarafından maddi değeri veya kullanım amacının çok üstünde bir itibar görmüş; kutsanmış, hâkimiyetin bir sembolü olarak kabul edilmiştir. Özellikle yakın coğrafyamızda bu anlayışın izleri halen görülebilir. Maddî ve tarihi değeri açısından günümüzde müzelerin veya özel koleksiyonların en nadide parçalarını Osmanlı eğri kılıcı, Kafkas, İran ve Memlûk kılıçları oluşturmaktadır. Şam çeliğinden mâmul bir kılıca sahip olmak da aynı şekilde silah meraklıları için paha biçilemez bir ayrıcalıktır.
Elinizdeki kitap, sadece kılıcı inceleyen en kapsamlı çalışmadır. Bu kitapta temel olarak Osmanlı ve yakın coğrafyasındaki kılıçlar, kılıç imal süreci ve kılıcın kültürel değeri vurgulanmaya çalışılmış; kılıca yüklenen anlamlar, devlet ve hâkimiyet anlayışındaki değeri de ön plana çıkarılmıştır.