Musul, sahip olduğu jeopolitik avantajları nedeniyle Asya, Afrika ve Avrupa arasında bir kavşak noktasını teşkil etmektedir. Bereketli toprakların ve yeraltı zenginliklerinin yanı sıra jeopolitik ve stratejik konumu yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti tarafından özenle muhafaza edilse de 1. Dünya Savaşı ve sonrasında Skyes-Picot Anlaşması ile izlenen politikalar Musul’u adeta Ortadoğu’nun kanayan yarası haline getirmiştir.
Elinizdeki eser Musul’un dünya haritasında yüzyıllardır taşıdığı önemi ön plana çıkarmayı amaçlamıştır. Ortaçağ döneminden itibaren başlayarak bölgedeki Osmanlı idaresi ve akabinde Musul’un elden çıkmasıyla sonuçlanan olaylar silsilesi, Musul sorunu özelinde görece zengin olan bu eserde detaylı bir biçimde ele alınmıştır. Musul’daki toplumsal hayatı, gerek eğitim gerek ise Musullu kadınların nasıl bir yaşam sürdüğüne dair başlıklarını da dahil ederek aktaran bu eserin Musul tarihi açısından eksiklikler bulunan literatüre bir katkı yapacağı umulmaktadır.