Yazıldığı ilk dönemlerden itibaren büyük bir teveccüh gören ve zamanla tasavvufun klasik eserlerinden birisi haline gelen bu eser gerek nazari gerekse ameli açıdan tasavvuf kültürünü anlamak adına oldukça önemli bir kaynaktır. Bu yüzden erken denebilecek bir dönemden itibaren günümüze gelinceye kadar Arapça, Çince ve İngilizce gibi değişik dillere tercüme edilmiştir. Halil Baltacı’nın özenle hazırladığı bu tercümeyle Anadolu’da yazılmış ve bu toprakların kültürünü şekillendirmiş klasik metinlerden biri olan Mirsadü’l-İbad Türkçede ilk defa günyüzüne çıkmaktadır.