2002 yılı, Fransa, cumhurbaşkanlığı seçimleri; kamuoyu yoklamaları, 1995'te yüzde 5,3 oy oranına ulaşan Lutte Ouvriere (İşçi Mücadelesi) grubundan komünist kadın aday Arlette Lagullier'in bu kez yüzde 11 oranında oy alacağını gösteriyordu. İşçi Mücadelesi'nin yükselişine karşı büyük medya da 1995'teki saldırılarını kat kat aşan yeni bir karalama kampanyasına girişmişti. Kızıl renkte ısrar eden örgütün başlıca liderlerinden Robert Barcia, nam-ı diğer 'Mister' Hardy'nin, sapına kadar kapitalist olan ilaç sanayiinden bir işadamı ve 'örgütün perde arkasındaki despotu', Arlette'in ise basit bir piyon, bir 'marka', 'örgütün de üyeleri arasında evliliği yasaklayan gizli, 'sofu bir tarikat' olduğu yazıldı. 1995'te 1 milyon 600 binin üzerinde oy alan Arlette'in 2002'de oylarını biraz daha arttırması, yıpratma kampanyasının pek başarılı olmadığını kanıtlamaktaydı.
Hardy, yirmiye yakın kitabın yazarı olan gazeteci Christophe Bourseiller'le yaptığı bu uzun söyleşide, İşçi Mücadelesi'nin iç işleyişini deşifre etmekten hiç çekinmeden, sayısız güncel sorunu yeniden ele almakta ve henüz çocukken, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali altındaki Fransa'da atıldığı komünist mücadelenin 60 yıllık deneyimini anlatmaktadır.