ki aylık periyotlarla Türkçe-Kürtçe yayınlanan kültür, sanat, politika dergisi Tîroj, mart-nisan sayısında, tarihin 100 yıl öncesinde taammüden işlenmiş bir devlet suçu masaya yatırılıyor: Neler oldu?.. Mülkiyet ve servet transferinin siyasal-sınıfsal sonuçları?.. Kürtlerin rolü?.. ‘Yabancı parmağı’?..vb. sorulara yanıt aramaktan ibaret değil bu. Yani mesele, Ermeni kırımının yaşandığı yüzyılın başına dair bir sosyal-siyasal arkeoloji değil sadece. 1915’te Anadolu halklarının toplumsal yaşamına vurulmuş kılıç darbesi, tarihi ‘doğal’ mecrasından saptıran bir ‘kimyasal bozulma’ya yol açtı. Bu onulmaz bozulmanın bugüne uzayan siyasal, sosyal, ahlaki, kültürel sonuçları, ‘olmuş-bitmiş’ bir trajedinin ötesinde, bütün bu boyutları kapsayan muazzam bir sorumluluğa işaret etmektedir. Tîroj da bu sorumluluğun minik bir parçasını sırtlanarak, yazılarıyla ve kapsamlı ‘yuvarlak masa’ tartışmasıyla, ‘Yüzüncü yılda yüzleşelim’ çağrısı yapıyor. “100 yıl oldu yüzünü görmeyeli” başlıklı dosyanın işaret ettiği gibi; bu ülkenin şafağından, gününden, gecesinden koparılıp ölümün ve inkârın karanlıklarına sürülen ‘yüzünü hiç göremediğimiz’ axçikler, axbarigler, bizleri de ‘yüz yıllık bir yalnızlığa’ mahkûm edip ‘gittiler’!.. Hiç bir milliyetçiliğin yerini dolduramayacağı bu yalnızlığın haritası Tîroj’un sayfalarında… 100 yıllık özlem ve saygıyla…