“Bahar gelmişti, tarlada iş gayıt başlamıştı. İlyas, karısı Gülten gündüzleri tarlada çalışıyor, akşam olduğunda köye dönüyorlardı. Öğle yemeğini yemişlerdi. Biraz dinlenmek için İlyas tarla damının önündeki badem ağacının dibine oturmuş, uzaktaki Yayakırıldık, Gökçeler, Hamit ve Çıtak köylerinin bulunduğu arazilere bakıyordu. Gülten bir bardak çayla geldi, dalgın ve yorgun olan İlyas, Gülten’in geldiğini fark etmemişti.”
Üzerinde yaşadıkları topraklarda, gün gelir sevincin yerini hüzün, umudun yerini kaygılar alır. Köylerden şehirlere göç başlar… Bu kitapta, toprağından kopmak zorunda kalan insanların geride bıraktıkları hikâyelerini bulacaksınız.