Bu kitap Yüksek Öğretim Kanunu gereğince üniversitelerde okutulan Türk Dili dersleri için Yök tarafından oluşturulan çerçeve programa göre hazırlanmakla birlikte orada yer almayan ancak bulunması gerekli görülen birtakım konular üzerinde de durulmuştur.
Her şey gibi dilimiz de büyük bir hızla değişmektedir, bu tabii bir olgudur. Tarihimizde başka milletlerin dilini üstün görerek o dille yazan aydınlar, sultanlar olduğu gibi duruma isyan edenler de olmuştur. Aslında aydın, başkalarına benzeyerek var olmaya çalışan kişi değil, kendi değerleri üzerinde yükselen kişidir ve insan neticede konuşup yazdığı dilin kültür dairesi içindedir.
Dil, bir kurallar yığını olmayıp estetik bir yapı olduğu için, sadece kuralların bilinmesi ve uygulanmasıyla değil, ancak yüksek seviyedeki eserlerle mükemmelliğe ve estetik olgunluğa ulaşabilir. Konuşurken ve yazarken dili; en güzel, en doğru, en etkili şekilde kullanmak, dilini sevmek ve ona bilinçli bir saygı duymak milli bir borçtur. Ana dilinin yapı ve işleyiş özelliklerini iyi kavramak, onu iyi kullanmak hayattaki başarının da ilk şartıdır.