Failleri ve onların cetleri tarafından kategorik anlamda ve genelde şiddetle inkar edilmekte olan bir soykırımla ilgili bir bibliyografi derlemek esasen, böylesi inkarlara sapmaktan nispeten uzak duran bir derleme yapmaktan çok daha zorlu bir iştir. Çalışmalar sırasında etki altında kalmak, söz konusu soykırım eylemini ve beraberindeki gerçekleri bir biçimde onaylayan resmi belgelerin incelenmesi açısından çok önemli engellerdir.
Ermenilere uygulanan Türk soykırımının dökümantasyonu açısından bu tür kaynakların asıl önemi, yığınlarca devlet ve parti belgesinin Türkiye'nin Ekim 1918'deki askeri yenilgisi öncesinde ve hemen sonrasında çarçabuk ortadan kaldırılırken başvurulan yöntemlerin niteliğinden anlaşılabilir. Dolayısıyla güçlükle yürütülen bibliyografik çalışmalar, bulunup güvence altına alınabilecek az sayıda belgenin tetkikiyle sınırlıdır.