Alışıldık ders kitaplarının öğrenciye verdiği sıkıntılı okuma sürecini aşmak için konuların anlatımı kurgusal bir sınıf ortamı içindeymiş gibi anlatılmış; akademik üslupla kurmaca edebiyat üslubu bütünleştirilerek okuyucu dostu bir dil kullanılmıştır. İktisat biliminin hayatla içli dışlı olan bir bilim dalı olduğunu göstermek için ise günlük hayat içinde karşılaştığımız çok sayıdaki olay örnekleştirilmiştir. Bu haliyle kitap, sosyal bilimleri öğreten üniversitelerde bir dönem dersi olarak okutulabileceği gibi tüm özgül toplumsal kesimlerden özgürce organize olan gruplar için bir kurs kitabı olarak da okutulabilir zira her bireyden değer teorisini bilmesi beklenir. “ …Şüphesiz hem somut analizin hem de soyut analizin bir değeri vardır. Arkadaşlar, soyut analizle somut analiz arasında Çin Seddi yoktur. Soyut analizin bir aşaması somut analize doğru gider. Bu argümanın tersi de doğrudur…” “…Teknolojideki üretkenlik, emekteki üretkenlik, iş-bölümündeki yetkinleşme para arzını etkileyebilecek başka değişkenler olabilir. Şayet bu değişkenlerdeki artış birimleri başına daha fazla üretim miktarı yaratırsa fiyatlar aşağı gidebilir ancak hükümet artan üretim kadar para miktarını arttırırsa o zaman fiyat düşüşleri olmayabilir…” “…Esas teori, emek-değer teorilerini boş, soyut, işe yaramaz teoriler gibi gören popülist iktisatçıların aksine bu teorileri kalkış noktası yaparak ürünün reel değerine ve faydasına ulaşır ve daha sonra da elde ettiği bu bilgiler yardımıyla ürünün kullanım değerini fiyat ve gerçek değerini de reel değer olarak açıklar. Bu, bir bakıma sanal alemden reel aleme dönüştür….” |