Tahir, sıcak yaz günlerinde babasının uzak tepedeki bostanında tek başına bekçilik yapmaktadır. Sulanmayan toprakta da kavun, karpuz yetişebileceğini köylüye kanıtlamak isteyen babasının hayalleri küçük Tahir’e direnme gücü vermektedir. Günün birinde bostana, askerden yeni dönmüş yiğit çoban Yandım Ali gelir. Köyün zengin kızına sevdalı Yandım Ali’yle Tahir’in arkadaşlığı ilginç bir alışverişle gelişir…
“Fakir Baykurt, çok verimli bir yazardı, seksene yakın kitap yazdı. Romanları ve öykü kitaplarıyla yaşanan yılların hem toplumsal yüzünü anlatmaya çalıştı, hem de o yüzlerin ardındaki ruhu, sıkıntıyı, sorunları. Kullandığı dil, köy edebiyatı içinde kazanılmış en yetkin dildi. Dili içindeki yerel deyişleri zamanla azalttıkça, Türkçe’nin olanaklarını daha çok kullanmaya başlamış oldu. Onunki aynı zamanda, Türkçe’yi en güzel biçimde yazmaya adanmış bir yaşamdı.” Semih Gümüş