“Mahir, dört yaşından sonra konuşmaya başlamıştı, algılamasında problem var gibiydi. Ece’nin gözlemlediği başka farklılıklar da vardı. Aşırı hareketli bir ergendi, enerjisi tükenmek bilmiyordu, kekeliyordu. İçe kapanıktı, başkalarının hareketlerini tekrarlama ve yer yer donup kalma durumları vardı, şüpheci bakışlara sahipti. Diğer çocuklarla oyun oynamıyordu. Oynasa bile çok çabuk öfkelenip şiddet gösteriyordu. En sinir bozucu özelliği devamlı kahkaha atmasıydı, gülen bebekler ve çocuklar çok şirin olurdu fakat Mahir yuvaya geldiği günden beri kahkaha attığı için korkutucuydu.”
İçinde yaşadığımız evrenin dışında başka bir hayat var mı, inandığımız değerlere ne ölçüde inanıyoruz ve bu inançlarımızı sorgulamaya cesaret edebiliyor muyuz? İşte, bu kitapta bu soruların cevabını bulmak için bir yolculuğa çıkacaksınız. Bu yolculukta Mahir -bir başka gezegende Turaa- aracılığı ile kimi zaman gerçeklik kavramını sorgulayacak ve kendinizi bambaşka bir dünyada bulacaksınız.