YİTİK KARANLIK
BİR HASAN SABBAH HİKÂYESİ
Öndersizliğin ulu lideridir Hasan Sabbah. Ona koşulsuz itaatle bağlı Haşhaşi fedaileri, sahte cennetin hikâyesi. Epey hareketli, fazlasıyla hüzünlü, komik, polisiye bir hikâye…
“Bu yıl geçen yıldan daha iyi olacak. Bir önceki yıldan da daha iyi olacak haliyle.” Kendimizi böyle avutmaz mıyız? Her yılın bir önceki yıldan daha iyi olma düşüncesi ve sonrasındaki hüsran sebebiyle bütün güzel olan huylarımız değişmez mi? Bu kaygı hep yakınımızdadır ama yine de hiçbir yerde değildir. O kadar yakınımızdadır ki içimiz daralır ve nutkumuz tutulur ama yine de hiçbir yerde değildir.
İnsan ne ister? Bir yere ulaşmak. Başlangıçta dünyanın en tepesinde durur. Nereye gitmek istediğini görür, hayaller kurar. Yola çıkar. Yol boyunca ilerler. Zifiri karanlıklardan geçer, dipsiz bataklıkların arasında debelenip durur. Sonra hayalleri için bir ömür daha gerektiğinin kanısına varır. Çünkü geçen ömür hep umut içinde, hep aramak içinde geçmiştir. Peki, insan nasıl başa döner? Yola çıktığı yere, en başa gitmesi gerekir. Çünkü insanın aradığı cevap en başından beri başladığı yerdedir.