‘Her kuşak kendini bir önceki kuşaktan daha zeki, bir sonraki kuşaktan ise daha erdemli zanneder’ diyor İngiliz Edebiyatı’nın ünlü isimlerinden George Orwell. Daha da geriye gidersek, dünya tarihine damgasını vurmuş ünlü filozoflardan Plato, kendisinden genç kuşaklar için: “Bugünkü çocuklar lükse düşkünler, büyüklerine karşı saygısızlar ve çok fazla konuşuyorlar. Çocuklar evlerinin hizmetkârları değil, adeta zorbaları. Büyükleri odaya girdiğinde ayağa kalkmıyorlar. Ebeveynleri ile çatışıyorlar, toplum içinde herkesten önce konuşuyorlar, bacak bacak üstüne atıyorlar, öğretmenlerine kötü davranıyorlar’’ ifadelerini kullanıyor.
Şaşırtıcı değil, Y jenerasyonu iş hayatında kendini göstermeye başladığında da X jenerasyonu aynı şekilde onları eleştirdi ve mevcut bakış açısıyla iş dünyasına uyum sağlayamayacaklarını savundu. Ancak bugün, taşların yerine oturduğunu görüyoruz. Dünyadaki hızlı değişimle birlikte yeni iş yapış biçimlerine (yani Y’lerin, hatta Z’lerin bakışıyla şekillenen dünyaya) baby boomer’lar ve X’ler uyum sağlıyor ve dönüşüyor.
Dr. Elif Başak Sarıoğlu Y’leri Anla, Değiştirme kitabında, Türkiye’de Y kuşağının işe alım süreçlerinde karşılaştıkları zorluklara değiniyor ve iletişim engellerini ortaya koymaya ve bu engelleri giderecek yöntemleri sunmaya çalışıyor. Y kuşağının işe alımdaki iletişimsel yaklaşımının daha net anlaşılması ve mülakatlarda kuşak çatışmalarını önlemek adına, farklı sektörlerden 18 kurumun insan kaynaklarından sorumlu en tepe yöneticileri/ danışmanları ile yüz yüze derinlemesine görüşme gerçekleştirerek oluşturduğu çalışmasında, işe alım sürecinde kuşak farklılıklarını anlayabilen bir yöneticinin ve/veya işe alım uzmanının bu süreci daha etkili yürütmesinin hem şirket hem de aday açısından kazan-kazan sonucuna zemin hazırladığının altını çiziyor.