Sence bir yaz tatili ne kadar maceralı olabilir? Hem de ‘Üç T’ ve internet erişimi olmadan…
‘Üç T’ ne mi? Tablet, telefon ve televizyon. Sen bunlara bir de bilgisayar ekle, tam olsun.
Sence bir çocuk bir iki ay gibi kısa bir sürede ömrünün sonuna dek unutamayacağı bir eğitim sürecinden geçmiş olabilir mi? Peki, ya bu dersi ona asırlar önce yaşamış bir Türk bilgesinin verdiğini söylesem…
Eski terbiyede ilim ve irfan, kitaplardan çok bir hocanın dizi dibinde öğrenilirdi. O zamanlar matbaa yoktu ve kitaplar elle yazılıyordu. Dolayısıyla kitaba erişmek günümüzdeki kadar kolay değildi.
Bu eğitim öğrenciye hocasının olaylar karşısında verdiği tepkileri hal ve hareketlerinden takip etme imkânı sağlardı.
Günümüzde halen devam eden usta çırak ilişkisinde de aynı yöntem uygulanmaktadır.
İnsan dilini, içine doğduğu toplumun kültürünü, töresini, kurallarını görerek ve yaşayarak öğrenir ve içselleştirir.
Bu kitapta verilmek istenen ana tema tam da bu. Kahramanımızın yolu asırlar önce yaşamış bir Türk büyüğüyle; Yunus Emre ile kesişir ve…
Ezberleri bozan, eski-yeni, doğru-yanlış, güzel-çirkin gibi kolaycılığı destekleyen kalıpları paramparça eden etkileyici bir hikâye.
Kahramanımız Akın’la heyecan dolu unutulmaz bir maceraya hazırlan!
Türk Kocası Yunus Emre’den ilhamla yeni Yunuslara…
