Öyle büyük Manasçılar vardır ki, yüz binlerce mısralı Manas Destanı'nı hiç duraksamadan, takılmadan, akıcı bir şekilde günlerce, hatta aylarca söyleyebilmektedirler. Onlara bu yeteneklerinin sırrı sorulduğunda, hemen hemen hepsi rüya gördüklerini, rüyasında Manas'ın vaya yiğitlerinin destan söylemeyi öğrettiklerinden bahsederler. Acaba gerçekten öyle midir? Bir insan nasıl yetişir, nasıl Manasçı olur, destan söylemeyi nasıl öğrenir, o kadar büyük hacimli destan metnini nasıl ezberler, nasıl aklında tutar? Bunlar, sanırım benim gibi pek çok insanın merak ettiği konulardır. Doğu Türkistanlı Kırgız Manasçı Yusuf Mamay bu konuların anlaşılmasında tipik bir örnek teşkil etmektedir...