Bir rüya ile başlayan kıssaların en güzeli, o rüyanın gerçekleşmesiyle sona ermiştir. Bu kıssadan Hz. Yakup'un sevgisini, hasretini, vuslatını, sabrını, tevekkülünü ve ağlamaktan gözlerini kaybetse de ümidini yitirmemesini anlarsın. Hz. Yakup'un oğullarının kıskançlığına, pişmanlığına, öldürme teşebbüslerine, Hz. Yusuf'u kendilerinden üstün görmelerine, ondan af dilemelerine ve babalarının Allah'tan kendileri için istiğfar dilemesine şahit olursun. Züleyha'nın aşkını, hevasını, iftirasını, günahını alenileştirmesini, gerçek ortaya çıktığında itirafta bulunmasını gözlemlersin. Hz. Yusuf'un sabrını, iffetini, sadakatini, baba özlemini, kardeşlerini ve Züleyha'yı affetmesini, devlet yönetimine getirilmesini, tek başına Mısır'ı felaketten kurtarıp dönüştürmesini öğrenir ve onun Yüce Rabb'e kavuşma arzusuna imrenirsin. Kısacası kıskançlıktan kuyuya, kuyudan esarete, esirlikten saraya, ihanetten sadakate, zindandan yönetime uzanan bir öykü okursun, anlarsın, yaşarsın, anlatırsın ve örnek alır örnek olursun. Maddi aşktan ziyade ilahi aşkı Hz. Yusuf'ta görürsün. Yusuf Suresi'ne ait bu çalışmamızın başta Hz. Yusuf ve diğer peygamberlerin şefaatine vesile kılmasını Rabb'imizden niyaz ediyoruz. Rabb'imiz! Hz. Yusuf'un sûreti ve sîretine benzemeyi bizlere nasip etsin inşallah. Gayret ve kusur bizden, tevfik ve bağışlanma Rabb'imizdendir.