Burası
Ağları susuz kıyılarda yırtılmış
Mutsuzluktan sendeleyenlerin
Yürürken ceplerinde
Yaşayamadıkları ömrün
Sararmış, kırışmış
Mahcupluk listesi düşenlerin
Emeklerinin haneleri yerine
Hesap defterlerinde ıslak alınlarıyla bekleyenlerin
Her gün aynı kostüm provasında olup
Üzerlerinde ömürleri gibi
Yoksulluk olanların
Alın çizgilerinden kimsesizlik sızanların
Mahallesidir.
Umut denilen misinaya yürekleri takılmışların
Beyaz yakalı piranalara atılmışların
Ölü kusan toprakların
Sarı tabut olmuş maviliklerin
Mermer burunlu kuşların yuvasıdır
Aynı dili konuşamamışların
Ayrı dilde aynı sesle aynı gözyaşlarıyla
Ölmüşlerin mahallesidir.
Çileyi demleyip içenlerin
Kalbura dönmüş şehirlerde
Canları sızanların
Bir annenin evladına olan hasretinin
Çırpındıkça yüzü kandan duvara çarpan hasreti
Bir bedenden varsa kalmış bir parça etine
Hasret gözlerinin
Adıdır zaman mahallesi.
Belki turuncudur gökyüzü
Kar siyahtır
Papatyalar hiç olmadı
Nefes sineye saplanmış hançer
Alfabeler aşkın dili değil
Sevgi var mı, varsa yazılı kuralları nedir
Diyenlerin
Bir geminin paslanışı gibi
Sızım sızım ölenlerin mahallesidir
Zaman mahallesi.
Burası zaman mahallesi
Ömürlerin kimvurduya gittiği
Senelerin hangi suçtan, kaç ahtan
Geçmişte hüküm giydiği
Bilinmeyen
Karganın insanı gömmeyi öğrendiği
Ömürleri dizinde sallaya sallaya
İnsanoğlunu büyüten
Mahalledir
Zaman mahallesi.