Bazen geçmişten, mümkünse gelecekten beklenmektedir o günler.
Lisanla ve insanla derdi vardır yazarın.
Her ikisini de kazmakta, karıştırmakta, arayıp bulmakta, bulamayınca da bildiğini okumaktadır:
"Köprü böyle bir yer işte. İki ayrı yönden gelip ortasında buluştular. Bir çift sözle konuştular havayı, suyu, hayatı; bir de geri kalanı. İnatçı iki keçi değildiler, ne de kurt-kuzucuk masalı. Ama gitmeyince ısrarlı kış, gelmeyince uyuz bahar, çareleri tükendi. İki ayrı yakadan sulara kavuştular. Saadetinde değilse de hayatın, sadedinde buluştular. Bu sahnenin sonunda kerevet size kaldı."