Adı darbe! Neler olduğunu, neler bittiğini anlayamadan kendilerini bir iç savaşın içinde bulan gençlerin, yaşlarına sığmayacak deneyimleri.
Adı darbe! 12 Eylül 1980. Türkiye. Sokaklar bölünmüş, Düşünceler bölünmüş. Eylemler bölünmüş. Ama hayat tüm tamlığıyla akıyor. Bu öyle bir darbe, öyle bir darbe ki, aklın boyutlarını, aklın hayal gücünü aşan bir şiddetin, hukuksuzca ve haksızca yargılamanın resmi.
Onlar insandı. Onlar insandı. Ölenler insandı. İşkence görenler, gözaltında öldürülenler insandı. Çocuklar vardı bir de, masum gözleriyle ağır bir 12 Eylül filmi izleyen, ki o günlerden sonra hep çocuk kalmak isteyen!
Adı darbe! Bellekleri derin bir uykuya sürükleyecek, her şeyi bir bilinçaltı çöplüğüne atacak kadar hızlı, o kadar şipşak, o kadar pratik..
Bellekler uyansın! Kendilerini o karanlık günlerde bırakıp ömür tüketenler uyansın! 12 Eylül’e Yanbakanlar, bir slogan kitap değildir. Bu bir bellek açıcı, bu bir varoluş, bir bilinç yolcusudur.