Kırılacak camları yoktu odanın, sabahtan akşama kadar unutup bütün olanları, elimde sırça bir silgi rutubetten renkleri birbiri içine girmiş duvarları kazıdım. Odanın ortasında hergün kabusa dönüşen bir yalnızlık duruyordu. İçimi kanatıyordu bu yalnızlık. Odanın solgun ışığında en heyecan verici bir anı gelip, başımın etrafında dönüp duruyordu. Adını hayat koyamayacağım bir rastlantıydı bu. Önceleri hüzünden kahrolan ben, şimdi hiç yaşamamış gibi onca yılın yükünü bu odaya teslim etti. Bir ayaz mevsimi düştüğüm bu odaya ömrümü sundum. Çatlak duvarın kenarından sızan merhabasız bir ışık ve odanın karanlığında esir olmuş sessizlik büsbütün indi düşlerime. (kitaptan alıntı)