“… GYV’nın İslam ve Laiklik sempozyumu, İslam ve Laiklik gibi, yan yana gelmeleri düşünülemeyen, uzlaşmaları imkansız iki ayrı yaşam tarzını uzlaştırmak, İslamı laikleştirmek çabasındadır. 1998 yılı, 28 Şubat süreci denilen döneme tekabül etmektedir ve o yıllar, İslamın siyasal bir mühendislikle terbiye edilmek istendiği bir dönemdir. Müslümanlara, gerek cebren ve gerekse hile ile İslam’ın hiçbir siyasi talebinin olmadığı, Kur’anın asla devlet önermediği söylettirilmek isteniyordu. Şu var ki, bunu tanklarla söyletmek mümkün olmamıştı. O halde, bir de bunu ılımlı metotlarla denemeliydi… O güne kadar, söyleyenlerin etrafına bakınarak söyledikleri, “İslam’ın laiklikle çelişmediği” görüşü artık bu sempozyumla alenileşmiş, bir anlamda gizli tebliğ döneminden aleni tebliğ dönemine geçilmiştir! Artık muhafazakar kitleler nazarında İslamla demokrasi, İslamla laiklik arasında herhangi bir sorun kalmamıştır!”