Mustafa Ünver, adı çağdaş öğretmen hareketi içinde anılan bir şair. Yani durduğu yer, bir anlamda yaşamın içindeki gerçeklikle igili... Onun, 101 kişinin öldüğü Ankara Garı katliamından kıl payı kurtulduğunu vurgulamak bile, Acılar Ekseni'nine yapışık dizelerin kaynağı hakkında okura bir fikir verebilir. Yani şair, "kırmızılar ankara'ya döküldü / siyah kaldı vicdanlara" demişse; bu, utanç çağının üzerimize serptiği yüz karası ölü toprağının ağırlığındandır. Sonrası ölü gezegene benzer bir soğumadır, "parçalanan atlaslara atlasam / adım, adımlarımdan önce bitiyor / üşüyen ve soğuyan çocukların kalbiyle" dizeleriyle imlenen!..
O da bilir ki insan, ölü toprağını andıran siyahi tonu daha fazla taşıyamaz! Şiir, gökkuşağı parlaklığını üsteleyen bir sorumluluktur çünkü!.. Ünver'in duyarlığına bu gözle bakmalı bence.
Ahmet GÜNBAŞ