Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde…
Masal var, masal içinde…
Aşk var, aşk içinde...
Kadim kültürümüzün bir parçasıdır masallarımız. İçinde ciltler dolusu öğretiler bulunan masallarımız; yüzyıllardır dilden dile, gönülden gönle, satırdan satıra aktarılan uzun bir yolculuktur. Masalın büyülü dünyasına girdi mi insan; dünyanın keder ve sıkıntılarından sıyrılır, bilinçaltının engin ummanlarında seyrüsefer eder âdeta. Nakış nakış işlenen masal dünyası, kişinin benliğini çepeçevre sarar, tıpkı kozanın tırtılı sardığı gibi. Okuyucu, kelebek misali kanatlanıp özgürce uçar bu hayal dünyasında. Her okuyucu kendi nasibince ve gayretince kanatlarını süsler, istifade eder, özgürce ve dilediği yere/yerlere uçar masallarda. Gökten aldığı üç elma ödülüyle her daim mutlu bir şekilde ayrılır okuyucu bu dünyadan.
İşte bu duygu ve düşünceler ile kaleme alındı "Ak Sultan" masalı. Masalda genç şehzadenin Ak Kız'a olan büyük aşkını ve Ak Kız'a kavuşmak için yaşadığı olağanüstü mücadelesini bulacaksınız. Peki, genç şehzade tüm zorlukları aşıp Ak Kız'a kavuşabilecek ve onu Ak Sultan yapabilecek mi?
Masalların büyülü dünyasına girmeye hazır mısınız?
Buyurun o halde…