"Kendi kentimize gidemiyorduk. Kuzey Denizi'ne açılan bir rıhtımdaydık. Deniz'in Gümüşsuyu'ndaki Pak-İş Pastanesi garsonu Stefan'a uzun yıllar sonra rastlamış olduğu yerde. Birden dönerek 'İşte Stefan'a burada rastladım' demişti. İstanbullu olan insanı dünyanın neresinde görürsem göreyim, tanırım. İlk gençliğimiz ardımızı bırakmayan o kentten bize gülümsüyordu. Deniz'in yaşamöyküsü o kentin ve bir kuşağın yaşamının öyküsüdür. Yıllarla kendi kentimize düşleriyle dokunmaya çalışmış bir 'yitik kuşak' yazarının öyküsü. Bu öyküyü dinlemek mutluluktur. İstanbul'a dokunan her yüreğin duyduğu mutluluğun öyküsü."
Demir Özlü