Alfya bir kurgu değil. Bir hayal hiç değil. Alfya bir buçuk aya yakın birlikte olduğumuz bir Rusya'lı kız. Bir ay süresince tüm yaşadıklarını, İslam'a nasıl dönüş yaptığını, göz yaşlarını kimi zaman akıtarak anlattı. Evet kuzeyimizde, yanı başımızdaki Rusya'da binlerce Alfya var. Binlerce Alfya susuz kalmış toprak gibi, suya muhtaç balık gibi acılarla kıvranıyor. Uzatılacak bir el arıyorlar. Çırpınırcasına arıyorlar. Delicesine arıyorlar. Yalvarırcasına bekliyorlar. Alfya'lara ulaşmak için gayret istiyorlar. Bu denli uyuşukluğumuza, bu denli vurdum duymazlığımıza kimi zaman kızıp, kimi zaman ağlayarak bakıyorlar. Lütfen diyorlar, lütfen duyun bizi. Duyurun bizi.Alfya'lara ulaşmaka için bir kaç adım attım. Alfya'lara ulaşmak için bir kıpırdanış. Alfya'lara ulaşmak için bir silkiniş bekliyorlar bizden. Alfya'lar fazla bir şey istemiyorlar. Kendilerine doğruları anlatacak, doğrulara ulaştıracak muhabbet dolu yürekler istiyor. Binlerce Alfya el uzatmış, uzatılacak eller bekliyor. Çok geç olmadan birkaç adım. O kadar...