“Alparslan:
- Benden sonra Selçuk tahtına oğlum Melikşah geçecektir! Dedi. Bütün azalar, and içerek söz verdiler. Bundan sonra Alparslan Horasan illerinden topladığı askerlerle Harzem ülkesine yürüdü. Bunların hükümet merkezlerini zapta muvaffak oldu. Harzem ülkesine oğlu Melikşah’ı vali tayin ederek ordularıyla Rey şehrine döndü. Bir ay kadar hazırlıktan sonra 1064 tarihinde büyük bir ordu ile Horasan taraflarından Azerbaycan’a hareket etti. Burada Türkmen beylerinin kuvvetleriyle birleşti. Bütün beyleri yanına toplayarak, parmağını Anadolu’ya uzattı.
- Bu işaret ettiğim kıt’a Anadolu’dur. Ya ben bu kıt’ayı fethedeceğim, ya ölüm beni alacaktır. Bu kıt’a bulunduğumuz topraktan bin kat güzeldir. Burası kâfirlere lâyık bir ülke değildir. Burası Türk’ün öz yurdu olacaktır. Anadolu Türk’ün mefkûresidir. Bu kıt’anın fethi için feda-yı can etmeğe huzurumda and içiniz!...”