Bazı romanlar vardır ki, şu ya da bu nedenle rahatsızlık yaratır. Koca bir yumru gibi oturur yüreğe..Istırapla besler zamanı. Bazı romanlar vardır ki, ezber bozar. Tutup kolunuzdan bilinmezin yuvasına sürükler sizi. Yanılsamanın kucağına atar. Sersemletir.
İşte Amerika Mektupları da böylesi romanlardan. Okuru rahatsız ediyor. Okuru sersemletiyor. Okurun ezberini bozuyor. Ama bir şey daha yapıyor. Kendine bağımlı kılıyor. Esir alıyor. Hakikat ile hayal nerde başlıyor, hangisi hangisinin önünü kesiyor, bilemiyoruz..
Dil ve kurgu, en az olay ve kahramanlar kadar önemli..