“Oralarda bir şey var. Ama ne ya da kim olduğunu veya nasıl iş gördüğünü söylemem!”
Büyücülükten bahsedildiğinde pek çok kişi cadı mahkemelerini veya Tatlı Cadı filmini anımsıyor. Oysa bugün, faal büyücülerden söz edilirken paganlar kastedilir!
“Cadı dediğin bu değil midir hem? Şehrin kıyısında tek başına yaşayan gizemli kadın. Kimsenin ne düşündüğü umurunda bile değildir. Kendi büyüleyici planları içinde kaybolup gitmiştir. Çoğu sanatçı gibi, bir yanı muamma, bir yanı sürgün...”
Gazeteci-yazar Alex Mar, Amerika’nın modern paganlarıyla yaşadı, bedenini her gece yumurtayla ovaladı ve kırbaçlandı. Çünkü Keltlerden gelip, Afrika kara büyüsü ile karışan modern paganizmi araştırırken, kendi manevi arayışına da bir cevap bulmak istiyordu. Genç kadın beş yılın sonunda elinde athamesi “Zehirler güce dönüşsün!” diye ayinlerde bağırıp, bir ağaç kabuğundan bile enerji çekebiliyordu. Ancak tüm emeklerine değmişti. Bu süreçte yazdığı Amerika’nın Cadıları, 2015 yılında yayımlandığı zaman, sıradışı konusuyla çoksatar romanları bile geride bırakarak yılın en çok konuşulan kitaplarından biri oldu.